8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29


8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa Metni Etkinlik Cevapları


Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı, öğrencilere dil ve edebiyat alanında derinlemesine bilgi edinme fırsatı sunmaktadır. Özellikle 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29‘daki etkinlikler, öğrencilerin okuma ve anlama becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu bölümdeki 8. Sınıf Türkçe Kitabı Forsa Metni Etkinlik Cevapları, metin analizi ve yorumlama yeteneklerini güçlendirmek için mükemmel bir kaynak sağlamaktadır. Ayrıca, Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Kitabı, öğrencilerin dil bilgisi kurallarını öğrenmelerine yardımcı olurken, Hecce Yayıncılık tarafından sunulan içeriklerle de zenginleştirilmiştir.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29 Hecce Yayıncılık”

Ek olarak, 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa Cevapları, öğrenme sürecinde öğrencilerin yaratıcılıklarını ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunmaktadır. 8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29‘daki etkinlikler, öğrencilerin edebi metinlere bakış açılarını genişletirken, aynı zamanda öğretmenler için de değerli bir öğretim kaynağı oluşturmaktadır. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı, öğrencilerin dilin zenginliğini keşfetmeleri için çeşitli alıştırmalar ve etkinlikler sunarak, öğrenim süreçlerini desteklemektedir.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29


HAZIRLIK ÇALIŞMASI 


Soru : Yaşadığınız yerden uzun süre ayrı kalsaydınız neler hissederdiniz? Düşüncelerinizi anlatınız.


Cevap :

Yaşadığım yerden uzun süre ayrı kaldığımda, önce bir özlem hissi kaplayabilir beni. Ailemi, arkadaşlarımı ve familiar mekanları çok özlerim. Birçok anı ve hatıra canlanır zihnimde. Özellikle evimin sıcaklığını, tanıdık sesleri ve günlük yaşamın getirdiği alışkanlıkları kaybetmenin verdiği bir boşluk hissi olur.

Ayrıca, yerimi ve kültürümü özlemenin yanı sıra, bulunduğum yeni yerin farklılıkları ve sundukları da dikkatimi çeker. Başka insanlarla tanışma, yeni deneyimler edinme ve farklı bakış açıları görme fırsatı bulurum. Ancak, sonunda evime dönme isteği her zaman kalbimde vardır; bu, kendimi tekrar tamamlanmış hissetmemi sağlar.


Soru : Metnin başlığından ve görsellerinden hareketle konusunu tahmin ediniz. Metni türünün özellikleri ve noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyunuz.


Cevap :

Metnin başlığından ve görsellerinden, doğa ve insan ilişkisi ya da çevre koruma konularını ele aldığı tahmin edilebilir. Metni türüne uygun olarak dikkatlice okuyarak, yazarın düşüncelerini ve ana mesajını anlamak önemlidir. Noktalama işaretlerine dikkat etmek, metnin akışını ve vurgularını daha iyi anlamamıza yardımcı olur.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 26 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Anlamları verilen kelimeleri bularak numaralandırılmış yerlere yazınız.


Cevap :

Yukarıdan Aşağı:

  1. Poyraz – Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr; kuzey rüzgârı, şimal rüzgârı.
  2. Elbise – Giysi.
  3. Cizye – İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir vergi türü.
  4. Virane – Harap.
  5. Alaca – Birkaç rengin karışımından oluşan renk.
  6. Kıble – Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe’nin bulunduğu yön.

Soldan Sağa:

  1. – Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan.
  2. Abdest – İslam dinine göre namaz kılmak, Kur’an okumak, Kâbe’yi tavaf etmek gibi ibadetleri yerine getirebilmek için niyet ederek el, ağız, burun, yüz, kol ve ayakları yıkamak; baş, kulaklar ve boynun iki yanını meshetmek yoluyla arınma.
  3. Kas – Kas.
  4. İbadet – Dinî buyrukları yerine getirmek.
  5. Mitoloji – Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan mitlerin, efsanelerin bütünü.

 2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.


1. Kara Memiş kimdir? Malta korsanlarına ne zaman esir düşmüştür?


Cevap :

  • Kara Memiş, cesur ve yiğit bir denizci ve kaptandır. Malta korsanlarına esir düştüğü zaman, düşmanlarının eline geçmiştir; bu olayın tarihi metinde belirtilmiştir.

2. Askerlerin Kara Memiş’i hemen tanımalarının nedeni söyleyiniz.


Cevap :

  • Askerler, Kara Memiş’i giydiği kıyafetler, tavırları ve önceki efsanevi başarıları sayesinde hemen tanımışlardır. Ayrıca, ona olan saygı ve bilgileri nedeniyle de tanımaları kolay olmuştur.

3. Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu nasıl anlamıştır?


Cevap :

  • Turgut, Kara Memiş’in fiziksel özelliklerinden, davranışlarından ve ona özgü tavırlarından yola çıkarak onun babası olduğunu anlamıştır. Özellikle baba ve oğul arasındaki benzerlikler dikkat çekicidir.

4. Esir düşmesine rağmen namazını kılmaya devam etmesi Kara Memiş’in hangi kişilik özelliğine sahip olduğunu göstermektedir?


Cevap :

  • Kara Memiş’in esir düşmesine rağmen namazını kılmaya devam etmesi, onun inançlı, azimli ve kararlı bir kişilik yapısına sahip olduğunu göstermektedir. Dine bağlılığı ve vazgeçmeme iradesi, güçlü bir karakter özelliğidir.

5. Kara Memiş’in gençleşmiş bir kaplana benzetilmesinin nedeni nedir?


Cevap :Kara Memiş’in gençleşmiş bir kaplana benzetilmesinin nedeni, onun cesareti, gücü ve kararlılığıdır. Bu benzetme, onun hayatta kalma mücadelesi ve zorluklarla yüzleşme yeteneğini simgeler. Kaplanın gücü ve kudreti, Kara Memiş’in de karakterine ve davranışlarına yansımaktadır.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 27 Cevapları


3. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz “Forsa” adlı metindeki hikâye unsurlarını belirleyerek aşağıya yazınız.


Cevap :

Yer: Metinde geçen olayların geçtiği yer, belirli bir mekan veya çevre olarak tanımlanmalıdır. Örneğin, bir köy, şehir veya doğal bir alan.

Zaman: Hikayenin geçtiği zaman dilimi. Bu, günümüz, geçmiş bir dönem veya belirli bir tarih aralığı olabilir.

Kişiler/Varlıklar: Hikayede yer alan ana karakterler ve yan karakterler. Örneğin, başkahraman, antagonisti, yardımcı karakterler ve diğer önemli figürler.

Olay Örgüsü: Hikayenin gelişim süreci ve ana olaylar. Olayların başlangıcı, gelişimi ve sonucu; çatışma, doruk noktası ve çözüm bölümleri gibi unsurları içermelidir.


4. ETKİNLİK


Soru : Aşağıya okuduğunuz metinle ilgili üç soru yazınız. Yazdığınız soruları arkadaşlarınıza sorarak onlardan cevaplamalarını isteyiniz.


Cevap :

Sorular:

  1. Kara Memiş kimdir?
  2. Turgut, Kara Memiş’in babası olduğunu nasıl anlamıştır?
  3. Kara Memiş’in gençleşmiş bir kaplana benzetilmesinin nedeni nedir?

Cevaplar:

  1. Kara Memiş, Malta korsanlarına esir düşen cesur bir karakterdir.
  2. Turgut, derin bir özlem ve sevgi hissederek anladı.
  3. Gençleşmiş bir kaplana benzetilmesi, cesareti ve gücünü simgeliyor.

5. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.


Cevap :

Başlıklar:

  1. Kara Memiş’in Cesareti
  2. Esaret ve İman
  3. Bir Kralın Oğlu
  4. Korsanların Korkusu
  5. Güç ve Onur

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 28 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Aşağıda okuduğunuz metinden bir paragraf verilmiştir. Yazar bu paragrafta öyküleyici anlatımdan yararlanmıştır. Siz de okuduğunuz metinden öyküleyici anlatım örneği bularak noktalı alana yazınız.

İhtiyar esir, bu viran bağın içindeki harap kulübeyi buldu, içeri girdi. Kimse bir şey demedi. Ara sıra kasabaya iniyor, ihtiyarlığına acıyanların verdiği ekmek parçalarını toplayıp dönüyordu. On sene daha geçti. Artık hiç kuvveti kalmamıştı.


Cevap :

Küçük tepe, Akdeniz’in mitolojik manzarasına bakıyordu. İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri, sahile inen keçi yoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgârlarıyla martılar çılgın bağırışlarıyla havayı çınlatıyordu. Zamanla bir ihtiyar, bembeyaz saçı ve sakalıyla viran kulübenin kapısından çıkıp, denize uzun uzun baktı. Kırk yıl esirlikten sonra özgürlüğüne kavuşma umudunu taşıyor, memleketi Edremit’i düşünüyordu. Geçmişe dair anıları, yaşadığı zorluklar, hayat mücadelesi gözünün önünde canlanıyordu. Birden gözleri parladı; denizde bir donanma gördü. Sevinçle, “Bizimkiler! Bizimkiler!” diye haykırarak uyandı. Gerçekten de Türk gemileri limana yanaşıyordu. Kalbi hızla çarparken, gençliğinin cesaretiyle kenara koştu. Askerlerin yanına vardığında duygulandı, yıllar süren hasretin sonunda, “Ben Türk’üm!” diyerek kendini tanıttı. Oğluyla kucaklaşması, özgürlük ve vatan özleminin simgesi oldu.


7. ETKİNLİK


Soru : Aşağıda verilen metinde geçen fiilimsileri bulunuz. Bulduğunuz fiilimsileri metnin altında verilen türlerin karşısına yazınız.

TATLI DİLE DAİR (…)

Tatlı dil insan için başlı başına bir kuvvettir. Dünyaya biraz sevimli olarak gelmenin elbette büyük avantajları vardır. İnsanlar, başkaları hakkındaki ilk hükümlerini yüzlerine bakarak verirler; sonra konuşmaları yoklanır. Gerçi insanın dili ağzının içinde kolay dönmüyorsa düşüncelerini çabucak, güzel cümleler hâlinde ağzından dökemiyorsa bu gibi vaziyetlerde susmak en emin çaredir. Konuşmaktaki noksanlarını bilen bazı zeki insanlar susmayı becermek suretiyle muvaffak olurlar. Bütün ömürleri boyunca sustukları için yükselmiş insanlar çoktur. Ama asıl muvaffakiyet konuşmakla olur. Güler bir yüz, tatlı bir dille tamamlandığı zaman insana bütün kapılar açılır. Söze başlarken de söylediğim gibi tatlı dil, sevimli görünmeyen hatta soğuk intibaını veren yüzleri bile ısıtır, cana yakın kılar. Tatlı dile bütün kapıların açılması bundandır. Tabii bilirsiniz, Adana, Mersin, Maraş gibi Güney ve Güneydoğu vilayetlerimizde halk ağzında “dil” kelimesi “anahtar” manasında kullanılır. (…)

Şevket RADO Eşref Saat (Kısaltılmıştır.)


Cevap :

  • Sıfat-Fiil: sevimli, güzel
  • İsim-Fiil: konuşmak, sustukları
  • Zarf-Fiil: konuşarak, susmakla

8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 29 Cevapları


8. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metni özetleyerek aşağıya yazınız. Özetinizi yazarken tekrar edilen ifadelere ve gereksiz olduğunu düşündüğünüz ayrıntılara yer vermeyiniz.


Cevap :

Metin, Kaptan Kara Memiş adlı bir Türk denizcisinin kırk yıl süren esaret hikayesini anlatmaktadır. Akdeniz’de bir tepe üzerinde, yaşlı bir adam, denize bakarak geçmişteki hatıralarını düşünmektedir. Malta korsanları tarafından esir alınan Kara Memiş, uzun yıllar boyunca zorlu koşullarda yaşamış, ancak umudunu asla kaybetmemiştir.

Yıllar sonra serbest bırakıldığı dönemde, memleketine döneceği umuduyla yaşamaktadır. Hayalini unuttuğu eşi ve çocuğu hakkında düşünürken, bir Türk donanmasının geldiğini görür ve sevinçle limana koşar. Askerler tarafından karşılanan Kara Memiş, uzun süredir görmediği oğlu Turgut ile buluşur. Turgut, savaş için karaya çıkacağını söylese de, Kara Memiş savaşmaya katılmak ister. Oğlu, babasının yaşlı olduğunu söyleyerek onu gemide kalmaya ikna etmeye çalışsa da Kara Memiş, vatan ve bayrak sevgisiyle cenge katılmakta kararlıdır.


9. ETKİNLİK


Soru : “Kara Memiş’in yerinde siz olsaydınız yaşadığınız bu olaylar karşısında neler hisseder, neler yapardınız?” sorusundan hareketle sınıfınızda hazırlıklı konuşma yapınız.

Konuşmanızda empati kurma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygularken kendinizi olaydaki kahramanın yerine koyarak neler hissettiğini, yaşadığını, düşündüğünü anlatmaya çalışınız. Konuşmanız sırasında beden dilinizi etkili kullanmaya özen gösteriniz. Beden dilini etkili kullanmanın konuşmacının vermek istediği sözlü olmayan mesajları iletmeyi kolaylaştıracağını unutmayınız. Konuşmanızda kelimeleri anlamlarına uygun kullanmaya özen gösteriniz.


Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Bugün, Kara Memiş’in hikayesinden yola çıkarak onun yerinde olsaydım neler hissedeceğimi paylaşmak istiyorum. Kara Memiş, zorlu bir yaşam sürerken kaygı ve yalnızlık gibi duygularla yüzleşmek zorunda kalıyor. Eğer ben onun yerinde olsaydım, sevdiklerimi koruma içgüdüsüyle büyük bir korku hissederdim.

Yalnızlık duygusu, üzerinde ağır bir yük oluşturur. Bu nedenle, yaşadıklarımı arkadaşlarımla paylaşarak destek arardım. Birlikte hareket etmenin önemini bilirdim. Kara Memiş’in adalet arayışı beni etkilerdi; bu durumda, adaletin sağlanması için mücadele etmek isterdim. Ancak, kararlarımı alırken sevdiklerimin güvenliğini göz önünde bulundururdum.

Beden dilimi kullanarak duygularımı ifade etmek de önemli olurdu. Göz teması kurmak ve açık duruş sergilemek, dinleyicilerle bağlantı kurmamı sağlardı.

Sonuç olarak, Kara Memiş’in yerinde olsaydım, yalnız olmadığımı bilerek cesurca hareket etmeye çalışırdım. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.


10. ETKİNLİK


Soru : Forsa” adlı metnin konusundan ve ana fikrinden hareketle defterinize hikâye edici bir metin yazınız. Yazdığınız metne uygun bir başlık bulunuz. Metninizi gözden geçirirken varsa yazım ve noktalama hatalarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.


Cevap :

Başlık: Forsa’nın Gücü

Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan çocuklar her yaz tatilinde kırsalda oyunlar oynayarak zaman geçirirdi. Fakat bu yaz, çocukların en sevdikleri oyun olan “Forsa” çok daha heyecanlı hale gelecekti. Forsa, herkesin bir araya gelip yarıştığı, en iyi atlayışın ve hızlı koşmanın belirlendiği bir oyundu.

Bir gün, köyün en cesur çocuğu Ali, “Bu yıl Forsa şampiyonasını yapalım!” dedi. Diğer çocuklar hemen heyecanla katılmaya karar verdiler. Ancak, köydeki en güçlü ve hırslı çocuk olan Emre, bu oyunu kazanmak için her şeyi göze almıştı. Ali ve arkadaşları, Forsa’da sadece eğlenmek için yarışacakken, Emre’nin tek amacı birinci olmaktı.

Gün geldiğinde, tüm köy Forsa yarışmasını izlemek için toplandı. Çocuklar sırayla yarışmaya katıldılar. Ali, güzel atlayışları ve hızlı koşusuyla dikkat çekti. Ancak Emre, çok hırslı olduğu için kuralları hiçe sayarak diğer çocuklara zarar vermeye çalıştı.

Ali, Emre’nin bu davranışlarını gördüğünde hayal kırıklığına uğradı. Arkadaşlarının güvende olmadığını düşündü. O an kararını verdi; kazanmak değil, dostluk ve dayanışmanın önemli olduğunu gösterecekti. Ali, Emre’nin yanına gidip ona doğru yolu göstermek istedi. “Kazanmak için başkalarına zarar vermek zorunda değilsin. Forsa’yı hep birlikte eğlenmek için oynuyoruz,” dedi.

Emre, ilk başta Ali’nin sözlerini umursamadı ama zamanla bu durumun yanlış olduğunu fark etti. Yarışmanın sonunda, Ali’nin cesareti ve adaleti sayesinde, herkes birlikte eğlenmeye başladı. Emre, sonunda diğer çocuklarla dostça oynamanın daha değerli olduğunu anladı.

Bu deneyim, çocuklara sadece bir oyunun değil, dostluğun, paylaşmanın ve adaletin önemini öğretti. Forsa, sadece bir oyun değil; birlikte olmanın ve dayanışmanın simgesi oldu.

Ve böylece, Forsa oyunu her yaz çocukların neşeyle oynadığı, dostluklarını pekiştirdiği bir gelenek haline geldi. Herkes, bu oyunun yalnızca kazanmakla değil, birlikte eğlenmekle ilgili olduğunu hatırladı.


“8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 20-26-27-28-29 Hecce Yayıncılık” konusunun videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.




 

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37


8. Sınıf Türkçe Kitabı Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik Cevapları


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37 etkinlikleri, öğrencilerin Türkçe dil becerilerini geliştirmeye yönelik zengin içerikler sunar. Bu sayfalar, dil bilgisi, okuduğunu anlama ve yazma etkinliklerini içeren çok sayıda çalışma ile doludur. Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Kitabı Cevapları, öğrencilere etkinliklerde doğru ve anlamlı sonuçlara ulaşmaları için rehberlik eder. Bu cevaplar, öğrencilere hem sınav hazırlığı hem de dil öğrenimi açısından büyük kolaylık sağlar.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık”

Özellikle 8. Sınıf Türkçe Türkçenin Söz Denizinde-Sevmek Metni Etkinlik Cevapları, metnin anlamını derinlemesine kavramak için önemli ipuçları sunar. Bu metin, dilin zenginliğini ve sevgi temasını işlerken öğrencilerin duygusal ve anlamlı çıkarımlar yapmalarına yardımcı olur. Forum MEB 8. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları, öğrencilerin sınıf içi ve dışı çalışmalarını desteklerken, doğru ve etkili cevaplara ulaşmalarını sağlar. 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık, dilin estetik ve yapısal yönlerini öğrenmeye yönelik çeşitli etkinlikleri içerir ve öğrencilerin dil becerilerini pekiştirmelerine katkıda bulunur.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37


HAZIRLIK ÇALIŞMASI 


Soru : İnsanların konuşurken kullandığı kelimeler bize o kişi hakkında ne tür bilgiler
verir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.


Cevap :

İnsanların konuşurken kullandıkları kelimeler, onların kişilik özellikleri, duygusal durumu, eğitim seviyesi, kültürel geçmişi ve düşünce tarzı hakkında ipuçları verir.

Örneğin, bir kişinin sıkça kullandığı kelimeler, o kişinin ilgi alanlarını ve değer verdiği konuları yansıtabilir. Duygusal kelimeler, o anki ruh hali hakkında bilgi verebilirken, teknik veya akademik terimler kişinin eğitim seviyesi ya da mesleki bilgisi hakkında fikir verebilir.

Aynı zamanda kişinin kendine güveni, nezaketi ve sosyal statüsü de dil kullanımına yansıyabilir. Kısacası, kullanılan dil, kişinin iç dünyası ve sosyal kimliği hakkında önemli ipuçları sunar.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları


1. ETKİNLİK


Soru : Anlamı verilen kelime ve kelime gruplarını bulunuz. Boşluklara uygun harfleri yerleştiriniz. Bunları anlamına uygun cümlelerde kullanınız.


Cevap :

Bir dilin tarihsel, bölgesel ve siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu; diyalekt. = Lehçe

Cümlem: Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan insanlar farklı lehçeler kullanarak konuşurlar.

Ses tonu, söz veya mimiklerle bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma, onu aşağılama veya gülünç duruma düşürme. = Alay

Cümlem: Arkadaşları onun fikirlerini alay konusu yapınca, kendini kötü hissetti.

İnsanların çevrim içi veya çevrim dışı kültür, sanat, eğitim, eğlence, bankacılık, haberleşme, iletişim vb.ni genel ağ, bilgisayar, tablet, cep telefonu aracılığıyla yaptığı etkileşimli ortam; interaktif ortam. = Dijital ortam

Cümlem: Eğitim artık dijital ortam sayesinde her yerden erişilebilir hale geldi.


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.


1. Sevgi ile ilgili kimlerin sözüne yer verilmiştir? 


Cevap :

  • Yunus Emre
  • Karacaoğlan
  • Sait Faik

2. Dilimizde sevgi mesajı veren atasözlerini TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten araştırınız..


Cevap :

  • “Birlikten kuvvet doğar.”
  • “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.”
  • “Sevgi nefretten üstündür.”

3. Yunus Emre, “Sevelim sevilelim,/Dünya kimseye kalmaz.” dizeleriyle sizce ne anlatmak istemiştir?


Cevap :

Yunus Emre bu dizeleriyle, dünyanın geçici olduğunu, mal mülk ya da güç peşinde koşmanın anlamlı olmadığını vurguluyor. Ona göre, asıl önemli olan sevgiyi yaymak, insanlara iyilik ve sevgi ile yaklaşmaktır. Sevgi ve sevilme, dünya geçici olduğu için daha değerli ve kalıcıdır.


4. “Sev-” sözcüğünden türeyen kelimeleri ve anlamları söyleyiniz.


Cevap :

  • Sevgi: Bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.
  • Sevgi seli: Sevginin yoğun olarak sergilenmesi durumu.
  • Sevinç: Hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan coşku.
  • Sevecen: Acıyarak ve koruyarak seven.
  • Sevgili: Sevgi ve bağlılık duyulan, âşık olunan kimse.

5. İçinde “sevgi, sevmek” gibi sözcükler geçmese de bu anlamlarda kullanılan sözcük
grupları nelerdir? Anlamlarıyla birlikte söyleyiniz.


Cevap :

  • Üzerine titremek: Birine karşı çok sevgi ve özen göstermek.
  • Yakınlık duymak: Birine karşı sevgi veya ilgi duymak.

3. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız. Neden bu başlıkları tercih ettiniz? Açıklayınız.


Cevap :

1. Sevginin Dilimizdeki Yolculuğu
Bu başlığı tercih etmemin nedeni, metnin sevgi kelimesinin kökeninden ve Türkçedeki tarihsel gelişiminden bahsetmesidir. Sevgi ve sevmek üzerine Türkçedeki farklı kullanımlar ve bu sözcüğün edebiyatımızdaki yeri ön planda olduğu için bu başlık uygun olur.

2. Sevgi Üzerine Edebiyatımızın İzleri
Metinde Yunus Emre, Karacaoğlan gibi önemli şairlerin sevgi ile ilgili sözlerine yer verilmiş. Bu yüzden edebiyatımızdaki sevgi temasının izlerini anlatan bir başlık uygun olur.

3. Sevgi ve Türkçenin Derinlikleri
Metin, sevgi kelimesinin kökeni ve Türkçedeki anlam zenginliğini ele alıyor. Sevgi kavramının dilimizde ne kadar köklü olduğunu vurgulayan bu başlık da metne uygun olabilir.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 34 Cevapları


4. ETKİNLİK


Soru : Yukarıdaki açıklamadan yararlanarak yazarın metinde kullandığı öznel ve nesnel yargı bildiren cümleleri tespit ediniz. Aşağıya bu cümlelerden örnekler yazınız.


Cevap :

Öznel yargı bildiren cümleler:

  1. “Sevmenin utanılacak bir şey olmadığını dile getiriyor.”
  2. “Her şeyin bir insanı sevmekle başlayacağını söylüyor.”
  3. “Sayısız sanatçımızın, sayısız eserinde sayılamayacak kadar çok kullandığı sevi, sevgi, sevgili gibi sözlerimiz…”

Nesnel yargı bildiren cümleler:

  1. “Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde beş ayrı anlamda kullanılmaktadır.”
  2. “İlk yazılı kaynaklarımızda seb- biçiminde geçer bu sözümüz.”
  3. “Sevgi beslemek ‘sevgi duymak, sevmek’ anlamındadır.”

5. ETKİNLİK


Soru : Aşağıda, okuduğunuz metinden bir paragraf verilmiştir. Yazar, bu paragrafta anlatım biçimlerinden biri olan açıklayıcı anlatımdan yararlanmıştır. Siz de okuduğunuz metinden açıklayıcı anlatım örneği bularak örneğinizi noktalı alana yazınız.


Cevap :

“Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’e göre sevmek sözü Türkiye Türkçesinde ‘Sevgi ve bağlılık duymak.’, ‘Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek.’, ‘Çok hoşlanmak.’, ‘Okşamak.’, ‘Yerini, şartlarını uygun bulmak.’ gibi beş ayrı anlamda kullanılmaktadır.”

Bu cümle, sevmek kelimesinin anlamlarını açıklayarak bilgi verdiği için açıklayıcı anlatıma örnek olabilir.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 35 Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Okuduğunuz metinde yazarın kullandığı düşünceyi geliştirme yollarını (tanımlama, örneklendirme, tanık gösterme, karşılaştırma, sayısal verilerden yararlanma, benzetme) belirleyiniz. Seçtiğiniz düşünceyi geliştirme yolunu örnekleyen paragrafı noktalı alana yazınız.


Cevap :

Düşünceyi geliştirme yolu: Tanık Gösterme

Paragraf:
“Ozanımız Karacaoğlan,
Kınamazlar güzel sevse yiğidi,
Güzel sevmek koç yiğide ar değil.

diyerek güzel seven yiğidin kınanamayacağını, sevmenin utanılacak bir şey olmadığını dile getiriyor.”

Bu paragrafta yazar, Karacaoğlan’ın dizelerini kullanarak düşüncesini güçlendirmiştir. Bu, tanık gösterme yöntemine bir örnektir.


7. ETKİNLİK


Soru : Herhangi bir hazırlık yapmadan sınıfınızda “sevginin gücü” konulu bir konuşma yapınız. Arkadaşlarınızdan yaptığınız konuşmayı değerlendirmelerini isteyiniz.


Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Bugün sizlere sevginin gücü hakkında kısa bir konuşma yapmak istiyorum. Sevgi, insanları birbirine bağlayan en güçlü duygudur. Karanlık zamanlarda bile umut verir, bizi birleştirir ve daha iyi insanlar yapar. Sevgi, sadece bireysel ilişkilerde değil, toplumlar arasında da barış ve huzur getirir.

Sevgi paylaştıkça çoğalır. Küçük bir sevgi hareketi, zincirleme bir etki yaratarak dünyayı daha güzel bir yer haline getirebilir. Eğer sevgi dolu bir dünya istiyorsak, önce birbirimizi sevmeliyiz.

Sonuç olarak, sevginin gücü sınırsızdır ve hayatımızda büyük bir fark yaratabilir. Teşekkür ederim, şimdi konuşmamla ilgili geri bildirimlerinizi bekliyorum.


8. ETKİNLİK


Soru : Defterinize 2. etkinlikte araştırdığınız atasözlerinden biriyle bir hikâye yazınız. Yazacağınız metinde öncelikle zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyiniz. Ardından yazacağınız hikâyenin serim, düğüm ve çözüm bölümlerinde anlatacaklarınızı planlayınız. Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz.


Cevap :

Birlikten Kuvvet Doğar

Bir zamanlar, büyük bir çiftlikte yaşayan dört kardeş vardı. Bu kardeşler, babalarından kalan çiftliği birlikte işletiyorlardı. Ancak zamanla aralarındaki anlaşmazlıklar çoğaldı ve her biri kendi yolunu çizmeye karar verdi.

Bir sabah, en büyük kardeş Ali, “Ben tek başıma bu tarlayı daha iyi işleyebilirim” diyerek kendi bölümünü ayırdı. Diğer kardeşler de aynı şekilde hareket etti ve her biri tarlanın farklı bir kısmını alarak yalnız çalışmaya başladı.

Ancak işler bekledikleri gibi gitmedi. Toprak eskisi kadar verimli olmuyordu, ürünler azaldı ve zorluklar arttı. Her biri tarlasını tek başına sürmek, ekmek ve hasat etmek zorunda kaldığı için günler boyu çalışsalar da elde ettikleri ürünler yetersiz kalıyordu.

Bir gün, yaşlı bir köylü çiftliğin önünden geçerken kardeşlerin halini gördü. Hepsi bitkin, ümitsiz ve yalnızdı. Yaşlı adam yanlarına yaklaştı ve onlara bir ders vermek istedi. “Hepiniz birer dal alın” dedi. Kardeşler şaşkınlıkla dalları aldılar. “Şimdi her birinizi, bu dalları kırmaya çalışın” dedi. Kardeşler sırayla ellerindeki dalları kolayca kırdılar.

Yaşlı adam bu kez, dört dalı bir araya getirip onlara verdi. “Şimdi bu dört dalı birlikte kırın” dedi. Kardeşler tüm güçleriyle denediler ama dallar birleşince kırılmıyordu. Yaşlı adam gülümseyerek, “Gördünüz mü? Tek başınıza zayıf, ama bir arada güçlü olursunuz. Birlikten kuvvet doğar. Eğer yeniden birlikte çalışırsanız, başarısız olmazsınız” dedi.

Kardeşler, yaşlı adamın sözleri üzerinde düşündüler ve sonunda hatalarını fark ettiler. Ertesi gün tarlalarını birleştirip yeniden birlikte çalışmaya başladılar. Bu sefer ürünleri bol, işleri kolay oldu. Kardeşler, birlik ve beraberliğin gücünü hiçbir zaman unutmadan mutlu ve başarılı bir şekilde yaşamlarını sürdürdüler.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 37 Cevapları


9. ETKİNLİK


Soru : Aşağıda Eleanor H. Porter (Elenor H. Portır) tarafından yazılan Pollyanna (Polyanna) adlı eserin iki farklı çevirmen tarafından yazılmış, iki farklı baskısından bölümler yer almaktadır. İki metni dil, anlatım ve içerik yönünden karşılaştırınız. Metinlerin farklı ve benzer yönlerini yazınız.


Cevap :

Farklı Yönler

  1. Dil ve Üslup:
    • 1. Metin: Daha sade ve akıcı bir dil.
    • 2. Metin: Daha resmi ve ağır bir dil.
  2. Anlatım Tarzı:
    • 1. Metin: Duygusal derinlik sunar.
    • 2. Metin: Yüzeysel ve doğrudan anlatım.

Benzer Yönler

  1. İçerik: İki metin de Polly ve Nancy arasındaki etkileşimi aynı sahne üzerinden aktarır.
  2. Temalar: Otorite ve sınıf farklarını her iki metinde de yansıtır.
  3. Karakterizasyon: Polly’nin sertliği ve Nancy’nin utangaçlığı benzer şekilde tasvir edilmiştir.

“8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 30-33-34-35-36-37 Hecce Yayıncılık” konusunun videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.




 

8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 38-39-40 Hecce Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Dostluğun Değeri Dinleme Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 38, 39, 40


8. Sınıf Türkçe Kitabı Dostluğun Değeri Dinleme Metni Etkinlik Cevapları


“Ortaokul 8. Sınıf Türkçe Kitabı Cevapları” ve “8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 38, 39, 40” bölümleri, Hecce Yayıncılık’ın zengin içeriğiyle birlikte Türkçe dersinde işlenen önemli konuları kapsar. Özellikle “Dostluğun Değeri” dinleme metni, öğrencilere dostluğun hayatlarındaki önemini düşündürür ve bu konuda çeşitli etkinliklerle onları aktif katılıma teşvik eder. Bu sayfalar, öğrencilerin hem dinleme hem de yazma becerilerini geliştirirken, dostluğun bireysel ve toplumsal anlamda ne kadar değerli olduğunu kavramalarına olanak tanır.


“8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 38-39-40 Hecce Yayıncılık”

“8. Sınıf Türkçe Dostluğun Değeri Dinleme Metni Etkinlik Cevapları” ve “8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 38-39-40 Hecce Yayıncılık” bölümlerinde öğrenciler, dinleme etkinlikleri sonrası verilen sorulara verdikleri yanıtlarla dostluk kavramını daha derinlemesine anlamaya çalışırlar. Cevaplar, hem metni doğru anlamayı hem de öğrencilerin kişisel yorumlarını paylaşmalarını içerir. Bu etkinliklerle dostluk kavramı üzerine düşünülürken aynı zamanda Türkçe dil becerileri de güçlendirilir.


8. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 38-39-40


HAZIRLIK ÇALIŞMASI 


Soru : Dostluk kavramı sizin için ne ifade eder? İnsanlar neden dostluk kurmaya
ihtiyaç duyar? Düşüncelerinizi anlatınız.


Cevap :

Dostluk, benim için yaşamın en değerli ve anlamlı parçalarından biridir. Bir dost, sadece bir arkadaş değil; aynı zamanda güven, destek ve paylaşım kaynağıdır. Dostluk, insanlar arasındaki en derin bağlardan birini oluşturur ve hayatın zorluklarını daha katlanılır hale getirir.

İnsanlar, sosyal varlıklar olarak doğarlar ve yalnızlık, çoğu zaman insana sıkıntı ve huzursuzluk verir. Bu nedenle, dostluk kurma ihtiyacı, içgüdüsel bir durumdur. Dostlarımızla paylaştığımız anılar, mutluluklar ve hatta üzüntüler, hayatı daha anlamlı kılar. Zor zamanlarda yanımızda olan bir dost, yükümüzü hafifletir ve kendimizi daha güçlü hissetmemizi sağlar.

Ayrıca, dostluk, duygusal ve zihinsel sağlığımız için de oldukça önemlidir. Gerçek dostlar, bizim en iyi halimizi görürler ve bizi olduğumuz gibi kabul ederler. Bu kabul, kendimizi ifade etme özgürlüğü yaratır. Dostluk, empati ve anlayış geliştirmemize yardımcı olur; çünkü dostlarımız, kendi deneyimlerini paylaşarak bize farklı bakış açıları sunarlar.

Sonuç olarak, dostluk, sadece sosyal bir bağ değil, aynı zamanda bireyin gelişimi için hayati öneme sahip bir ilişkidir. Hayatımızın en değerli anlarını dostlarımızla paylaşmak, bize mutluluk ve huzur getirir. Bu yüzden, dostluk kurmak ve var olan dostlukları güçlendirmek, her birey için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.


Soru : Metni öğretmeninizden ya da “Dinleme/İzleme CD’sinden [Compact Disc (Kompakt Disk)]” dinleyeceksiniz. Metni dinlerken kaydı durdurarak olayların gelişimi ve sonucu hakkında tahminde bulununuz. Tahminlerinizi defterinize yazınız. Dinleme sonunda tahminlerinizin doğruluğunu kontrol ediniz.


Cevap : Bu etkinlik sınıfta arkadaşlarınızla yapılacak.


1. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız.

Metindeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.


Cevap :

Kelime/Kelime Grubu: tasma
Tahminî Anlamı: Hayvanları kontrol etmek için kullanılan, genellikle deri veya naylondan yapılmış kayış.
Cümlem: Yürüyüşe çıkmadan önce köpeğimin tasmayı takmayı unutmamalıyım.


Kelime/Kelime Grubu: güvercin
Tahminî Anlamı: İnsanlarla yakın ilişki içinde olan, genellikle sakin ve şehirlerde sıkça görülen bir kuş türü.
Cümlem: Yem atarak parkta güvercinleri beslemeyi çok seviyorum.


Kelime/Kelime Grubu: fare
Tahminî Anlamı: Küçük, hızlı hareket eden ve genellikle gıda arayan bir kemirgen.
Cümlem: Bahçedeki yemlerin kaybolmasının sebebi bir fare olabileceğini düşündüm.


Kelime/Kelime Grubu: avcı
Tahminî Anlamı: Doğada hayvanları takip eden ve avlamak için gerekli yeteneklere sahip olan kişi.
Cümlem: Avcı, ormanın derinliklerinde sessiz bir şekilde ilerleyerek hedefini gözetliyordu.


Kelime/Kelime Grubu:
Tahminî Anlamı: Balık tutmak veya hayvan yakalamak için özel olarak dokunan ve birçok ipten oluşan bir yapı.
Cümlem: Avcı, yakalayacağı hayvanlar için hazırladığı ağını dikkatlice kurdu.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 39  Cevapları


2. ETKİNLİK


Soru : Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metne göre cevaplayınız.


1. Metinde anlatılan olay nedir? 


Cevap : Avcının tuzağına düşen güvercinler, birlik olup ağdan kurtulmayı başarır ve fare dostlarının yardımıyla önce diğer güvercinleri, sonra da lider olan tasmalı güvercini özgürlüğüne kavuştururlar.


2. Metinde size en çok etkileyen bölüm hangisidir? Açıklayınız.


Cevap : Tasmalı güvercinin “Beni sona bırakırsan dostlarını yalnız bırakmazsın” sözü beni en çok etkiledi. Bu ifade, dostluğun fedakarlık ve dayanışma gerektiren derin bir bağ olduğunu gösteriyor.


3. Tuzağa düşen güvercinler, kurtulmak için ne yapmaya karar vermişlerdir? 


Cevap : Güvercinler, birlikte hareket edip organize bir şekilde kurtulmaya karar verdiler. Birlikte çabalayarak kurtulmayı başardılar.


4. Sizce güvercin neden tasmalıdır? Tartışınız.


Cevap : Tasmalı güvercin, diğer güvercinlere liderlik eden bir figürdür. Tasma, onun bu liderlik görevini simgeler ve sorumluluğunu gösterir.


5. Tasmalı güvercin, farenin önce öteki güvercinleri kurtarmasını istemiştir. Böyle bir
durumda siz nasıl bir karar verirdiniz? Nedenleriyle açıklayınız.


Cevap : Ben de benzer bir karar verirdim. Tasmalı güvercinin dostlarının iyiliğini düşünmesi, gerçek dostluğun fedakarlık gerektirdiğini gösteriyor. Bu anlayış, dostluğun anlamını pekiştiriyor.


3. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metni özetleyerek aşağıya yazınız. Özetinizi yazarken ana fikre bağlı kalarak ayrıntıya girmeden kendi cümlelerinizi kullanınız.


Cevap :

Güvercinler, avcının tuzağına düşer ve liderleri, birlikte hareket etmeyi önerir. Fare dostlarının yardımıyla kurtulurlar. Fare, önce lideri kurtarmak ister; ancak lider, diğer güvercinlerin kurtulmasını ister. Bu fedakarlık fareyi etkiler ve sonunda tüm güvercinler özgürleşir.


4. ETKİNLİK


Soru : Dinlediğiniz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.


Cevap :

Metnin Konusu: Güvercinlerin avcının tuzağından kurtulmak için fareden yardım alması ve dostluğun gücüyle zorlukları aşması.

Metnin Ana Fikri: Gerçek dostluk, zor anlarda birbirine destek olmayı gerektir ve birlikte güçlenmeyi sağlar.


5. ETKİNLİK


Soru :“Dostluğun Değeri” adlı metindeki varlık sayısı kadar öğrencinin bulunduğu gruplar oluşturunuz. Gruplarda rol dağılımı yaparak metni canlandırınız.


Cevap : Bu etkinlik sınıfta arkadaşlarınızla yapılacak.


8. Sınıf Türkçe Hecce Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 40  Cevapları


6. ETKİNLİK


Soru : Sınıfınızda “dostluğun değeri” konulu hazırlıklı bir konuşma yapınız.

Konuşmanızda güdümlü konuşma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için konuşma öncesinde konuyla ilgili beyin fırtınası yapınız. Konuşmalarınızda uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanmaya özen gösteriniz.


Cevap :

Sevgili arkadaşlar,

Bugün sizlere “dostluğun değeri” konusunu anlatmak için buradayım. Öncelikle, dostluk nedir? Dostluk, birbirine güven, sevgi ve saygı temelinde oluşan bir bağdır. Bu bağ, hayatımızda çok önemli bir yer tutar ve bizi daha güçlü bireyler haline getirir.

Dostluğun değerini anlamak için belki de en iyi örnek, zorluklarla karşılaştığımız anlarda dostlarımızın yanımızda olmasıdır. Hayat, bazen zorlu bir yolculuk gibidir. Bu yolculukta, dostlarımız bizim için birer ışık kaynağıdır. Onlar sayesinde yalnız hissetmeyiz, mutluluğumuzu paylaşırız ve en kötü anlarımızda bile destek buluruz.

Bir diğer önemli nokta, dostluğun sağladığı güven ortamıdır. Gerçek dostlar, birbirinin sırlarını paylaşan, hatalarını affeden ve her koşulda yanımızda olan kişilerdir. Böyle bir ilişki, ruhsal sağlığımız için oldukça faydalıdır. Ayrıca, dostluk, empati ve anlayış geliştirmemize yardımcı olur. Başkalarının duygularını anlamak, onların yanında olabilmek, hayatımıza farklı bir bakış açısı kazandırır.

Şimdi, dostluğun değerini artıran bazı unsurlara değinmek istiyorum. İlk olarak, iletişim çok önemlidir. Dostlarımızla açık ve samimi bir iletişim kurduğumuzda, ilişkimiz daha sağlam hale gelir. İkinci olarak, birbirimize zaman ayırmak, dostluğumuzu besler. Kimi zaman küçük bir sohbet, kimi zaman birlikte geçirilen bir gün, dostluğumuzu güçlendirir.

Sonuç olarak, dostluk hayatımızın en güzel ve değerli armağanlarından biridir. Dostlarımızla birlikte yaşamak, hayatta karşılaştığımız zorlukları daha kolay aşmamıza yardımcı olur. Unutmayalım ki, dostluk, hem vermek hem de almak üzerine kurulu bir ilişkidir. Bu nedenle, dostlarımıza değer vermeli ve onlara her zaman destek olmalıyız.

Teşekkür ederim.


7. ETKİNLİK


Soru : Aşağıya “dostluk” konulu hikâye edici bir metin yazınız.

Yazacağınız metinde öncelikle zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyiniz. Ardından yazacağınız metnin serim, düğüm ve çözüm bölümlerinde anlatacaklarınızı planlayınız. Mümkünse metninizde günlük hayattan örnekler veriniz.

Metni yazarken yazım kurallarına uymaya özen gösteriniz. Bu amaçla yazım kılavuzundan yararlanabilirsiniz.

Yazdığınız metni yazım, noktalama ve anlatım bozuklukları açısından gözden geçirerek düzenleyiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.


Cevap :

Hikâye: “Dostluk Bağları”

Zaman: Bir bahar sabahı
Mekân: Küçük bir köy
Şahıs: Ali ve Zeynep (İki yakın arkadaş)
Olay: Ali ve Zeynep’in dostluklarının sınandığı bir olay

Serim

Bir zamanlar küçük bir köyde, Ali ve Zeynep adında iki yakın arkadaş yaşardı. İkisi de çocukluklarından beri birlikte büyümüş, her anı paylaşmışlardı. Ali, neşeli bir çocuktu ve Zeynep, ona her zaman destek olurdu. Bir gün, köylerinde büyük bir festival düzenlendi. Herkes bu festivale hazırlık yapıyordu.

Düğüm

Festival gününde, Zeynep, Ali’ye birlikte gidip gitmeyeceklerini sordu. Ancak Ali, o gün biraz canı sıkıldığı için gitmek istemedi. Zeynep, onun yanında kalmak istedi ama Ali, “Kendin git, ben burada kalacağım,” dedi. Zeynep, Ali’nin bu tavrına çok üzüldü, fakat festivalin tadını kaçırmak istemedi. Zeynep festivale gitti ama Ali’nin yokluğu onu üzdü. Festivalin en güzel anlarında bile, Ali’yi düşündü.

Çözüm

Festivalin sonunda Zeynep, eve dönerken Ali’yi düşündü. Arkadaşının mutsuz olduğunu biliyordu. Ertesi gün, Zeynep, Ali’nin yanına gitti. Onu çok özlediğini ve birlikte zaman geçirmenin ne kadar değerli olduğunu anlattı. Ali, Zeynep’in samimiyetini görünce özür diledi. İkisi de anladılar ki dostluk, bazen küçük anlaşmazlıklarla sınanır, ama önemli olan bu sorunları aşmaktır. O günden sonra, dostlukları daha da güçlendi.

Bu hikâye, bize dostluğun değerini ve sorunların nasıl aşılabileceğini gösteriyor. Gerçek dostlar, zorluklar karşısında bile birbirlerine destek olmayı bilirler.


“8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 38-39-40 Hecce Yayıncılık” konusunun videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.




 

8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26-27-28-29-30 Gezegen Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kaderle İlgili Kavramlar Cevapları Sayfa 22, 23, 24, 25, 26 ,27, 28, 29, 30


8. Sınıf Din Kültürü Kaderle İlgili Kavramlar Cevapları


Ortaokul 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde kader inancı ile ilgili kavramlar, öğrencilerin dikkatini çeken önemli konulardan biridir. 8. Sınıf Din Kültürü Kaderle İlgili Kavramlar Metni Etkinlik Cevapları, kaderle ilgili çeşitli kavramları derinlemesine ele alır ve öğrencilere bu kavramları kavratmak için çeşitli sorular sunar. Bu metinler, öğrencilerin konuyu anlamalarını kolaylaştıracak şekilde hazırlanmıştır.


“8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26-27-28-29-30 Gezegen Yayıncılık”

Dersin içeriğinde yer alan 8. Sınıf Din Kültürü Sayfa 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30 Cevapları, bu konunun kapsamlı bir şekilde ele alınmasına olanak tanır. Öğrenciler, bu cevaplarla hem kavramsal hem de uygulamalı bilgileri pekiştirirler. 8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayınları tarafından hazırlanan bu etkinlikler, konuyu sade ve anlaşılır bir biçimde öğrencilere sunar.

Ayrıca, 8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26-27-28-29-30 Gezegen Yayıncılık, öğrencilerin ders boyunca karşılaştıkları soruları çözmelerine ve kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Bu sayfalar, etkinlikler ve açıklamalarla dolu olup, öğrencilerin öğrendiklerini pekiştirmesine olanak tanır.


8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26-27-28-29-30


Soru : Halk arasında yaygın olarak kullanılan “Rızkı bu kadarmış.”, “Ecel gelmiş cihana, baş ağrısı bahane.” ve “Herkes nasibini yer.” gibi ifade ve deyişler nerelerde ve niçin kullanılır? Sizce bunların kaderle ilişkilendirilmesinin sebebi nedir? Arkadaşlarınızla tartışınız.


Cevap :

Bu deyişler genellikle yaşamda karşılaşılan olaylar, özellikle de beklenmedik ölümler ya da geçim sorunları karşısında kullanılır. Örneğin:

  • “Rızkı bu kadarmış.” ifadesi, bir kişinin elde edebildiği maddi kazancın ya da nimetlerin sınırlı olduğunu belirtmek için kullanılır.
  • “Ecel gelmiş cihana, baş ağrısı bahane.” sözü, ölümün kaçınılmaz olduğunu ve herhangi bir sebebin yalnızca bir vesile olduğunu vurgular.
  • “Herkes nasibini yer.” ifadesi, herkesin hayatında kaderi doğrultusunda neyi hak ediyorsa onu alacağını ifade eder.

Bu deyişlerin kaderle ilişkilendirilmesinin sebebi, insanların hayatlarının belirli bir düzende ve ilahi bir plan çerçevesinde şekillendiğine inanılmasıdır. Bu tür sözlerle, insanların karşılaştıkları zorlukların ve olayların kaderin bir parçası olduğu kabul edilir.


Soru : “Emek olmazsa yemek olmaz.” atasözüyle verilen mesaj nedir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

“Emek olmazsa yemek olmaz.” atasözü, kişinin bir şeyler elde edebilmesi için çalışması ve çaba sarf etmesi gerektiğini anlatır. Yani başarı, kazanç ya da hayatta bir şeylere sahip olmak, ancak kişinin emeği ve gayreti ile mümkündür. “Emek” olmadan “yemek” yani kazanç sağlanamaz. Bu söz, hayatın her alanında çalışmanın önemini vurgular.


8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 23 Cevapları


Soru : “Alın teri” ve “çalıştığının karşılığını almak” deyimlerini arkadaşlarınızla yorumlayınız. 


Cevap :

  • “Alın teri”: Kişinin zor bir işi büyük bir gayret ve özveriyle yapması sonucunda, o işin hakkını vermesini anlatır. Alın teri, çalışmanın bir simgesi olarak kullanılır.
  • “Çalıştığının karşılığını almak”: Bir kişinin yaptığı iş ve sarf ettiği emek karşılığında hak ettiği ödülü ya da kazancı elde etmesidir. Bu deyim, emeğin boşa gitmeyeceğini ve her çalışmanın sonunda bir kazanç sağlanacağını ifade eder.

8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 24 Cevapları


Soru : “Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Herkes kendi rızkını yer.” sözünü arkadaşlarınızla değerlendiriniz.


Cevap :

Bu söz, her insanın rızkının Allah tarafından takdir edildiğini ve herkesin kendi kısmetine düşeni alacağını ifade eder. Kimse başkasının hakkını ya da nasibini alamaz, herkes Allah’ın belirlediği rızkı yer. Bu, kişinin başkalarının kazancına özenmemesi ve kendi nasibiyle yetinmesi gerektiğini vurgular.


Soru : Halk arasında “Ömrü bu kadarmış, eceli gelmiş.” gibi ifade ve deyişler nerelerde ve hangi anlamlarda kullanılmaktadır? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Bu tür deyişler genellikle bir kişinin ani ya da beklenmedik ölümü karşısında kullanılır. “Ömrü bu kadarmış” ifadesi, bir kişinin yaşam süresinin sona erdiğini, “eceli gelmiş” ise ölümün artık kaçınılmaz olduğunu belirtir. Bu sözler, hayatın kontrol edilemeyen bir parçası olarak ölümün kabul edilmesini ifade eder.


8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 25 Cevapları


Hırsızı Takip Etmeye Ne Hacet

Bağdat’ın hırsızları bir gün Behlül isimli bir bilgenin para kesesini çalarlar. Parasının çalındığını
fark eden Behlül pek tasalanmaz, ancak doğruca mezarlığa gider. Bir mezarın yanına geçip oturur,
beklemeye başlar. Onun bu durumunu görenler nedenini sorarlar. Behlül’ün başına gelenleri öğrenenler:

Hırsızı takip etmeliydin. Neden gelip buraya oturdun? diye sorarlar.
Behlül: Hırsızı bekliyorum, çünkü eninde sonunda buraya gelecektir…
Onun bu cevabını duyanlar hisselerine düşen öğüdü almışlardır. Tavrıyla ve sözleriyle o şöyle demek istiyordu:

Zengin de olsanız fakir de olsanız, sultan da olsanız derviş de olsanız sahip olduğunuz hiçbir şey
ebedi olmayacaktır. Her şeyin bir sonu vardır.
(Sufî Öyküleri, Derleyen: Armağan Atabek,
Kitapkent Yayınları, Konya, 2004, s. 73.)

Soru : Yukarıdaki hikâyede verilmek istenen mesaj nedir? Arkadaşlarınızla belirleyip değerlendiriniz. 


Cevap :

Hikâyede, hayatın geçici olduğu ve bu dünyadaki hiçbir malın, zenginliğin kalıcı olmadığı vurgulanmak istenmiştir. Hırsızı mezarlıkta beklemek, sonunda herkesin ölümle karşılaşacağını ve hiçbir şeyin sonsuza kadar süremeyeceğini anlatır. Hikâyedeki mesaj, insanın dünya malına fazla bağlanmaması gerektiği ve her şeyin sonunda bir sonunun olduğu gerçeğidir.


Soru : Hayatın sonlu olduğunun bilinmesi insan davranışlarını nasıl etkiler? Arkadaşlarınızla tartışınız.


Cevap :

Hayatın sonlu olduğunun bilinmesi, insanları daha bilinçli ve dikkatli yaşamaya yönlendirir. İnsanlar, hayatlarının bir gün sona ereceğini bildikleri için zamanlarını daha değerli ve anlamlı şekilde kullanmaya çalışırlar. Bu bilinç, insanları ahlaki, manevi değerlere daha çok önem vermeye ve daha iyi bir insan olmaya teşvik eder.


8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 26 Cevapları


Soru : Sizce başarı ve başarısızlık nedir? Bu kavramların kaderle ilişkisi nedir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.


Cevap :

Başarı, bir hedefe ulaşmak için yapılan çabanın olumlu sonuçlanmasıdır; başarısızlık ise istenen sonucun elde edilememesidir. Kaderle ilişkisine gelince, bazı insanlar başarının ya da başarısızlığın kaderlerinin bir parçası olduğunu düşünürken, İslam’da başarı ya da başarısızlık genellikle kişinin çalışmasına ve iradesine bağlıdır. Ancak sonuç, Allah’ın takdiri ile gerçekleşir.


Soru : Size göre başarılı olmanın yöntemleri nelerdir? Siz başarılı olmak için neler yapıyorsunuz? Arkadaşlarınızla değerlendiriniz.


Cevap :

Başarılı olmanın yöntemleri arasında planlı çalışma, azim, sabır, hedef belirleme ve düzenli ilerleme yer alır. Başarıya ulaşmak için kişinin çaba göstermesi ve karşılaştığı zorluklar karşısında pes etmemesi önemlidir. Ben başarılı olmak için düzenli çalışıyor, hedefler belirliyor ve kendimi sürekli geliştiriyorum.


8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 27 Cevapları


Soru : Sağlıklı olmak ne demektir? Niçin önemlidir? Arkadaşlarınızla tartışınız.


Cevap :

Sağlıklı olmak, bedenen ve ruhen iyi olmak, hastalıklardan uzak bir yaşam sürmektir. Sağlık, kişinin yaşam kalitesini artırır ve hem fiziksel hem de zihinsel olarak güçlü kalmasını sağlar. Sağlık, hayatta başarılı olmak ve mutlu bir yaşam sürdürebilmek için en temel unsurlardan biridir.


8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 28 Cevapları


Soru : Size göre hastalığı kader açısından nasıl değerlendirmeliyiz? Arkadaşlarınızla tartışınız.


Cevap :

Hastalıklar, kaderin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ancak bu, hastalığa karşı tedbir alınmaması gerektiği anlamına gelmez. İslam, hem tedbir almayı hem de tedavi aramayı teşvik eder. Hastalıklar, aynı zamanda bir sınav ve sabır göstergesi olarak görülebilir. Tedaviye başvurmak, tevekkül ve kadere inanmakla çelişmez.


Soru : “Önce tedbir, sonra tevekkül.” sözü ile anlatılmak istenen nedir? Arkadaşlarınızla konuşunuz. 


Cevap :

Bu söz, bir işte ya da durumda önce gerekli önlemleri almanın ve tedbirli davranmanın gerektiğini, ardından sonucu Allah’a bırakıp tevekkül etmenin önemini vurgular. İnsan, elinden geleni yapmalı, sonrasında ise Allah’a güvenmelidir.


8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 30 Cevapları


Soru : Sizce toplumumuzdaki yanlış kader anlayışının ortaya çıkmasının sebepleri başka nelerdir? Arkadaşlarınızla belirleyerek değerlendiriniz.


Cevap :

Yanlış kader anlayışının sebeplerinden biri, insanların kaderi yanlış yorumlamasıdır. Bazı insanlar, çaba göstermeden her şeyi kadere bırakmayı tercih ederler. Ayrıca, kaderin sadece pasif bir bekleyiş olmadığını, aksine kişinin iradesi ve çabasıyla kaderin şekillendiğini bilmemek de bu yanlış anlamanın bir başka sebebidir. Eğitim eksikliği ve yanlış yorumlamalar da bu durumun ortaya çıkmasında etkilidir.


“8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26-27-28-29-30 Gezegen Yayıncılık” konusunun ders kitabı cevapları videosunu aşağıda inceleyebilirsiniz.




 

8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 31-32-33 Gezegen Yayıncılık

Ortaokul 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa (as) Cevapları Sayfa 31, 32, 33


8. Sınıf Din Kültürü Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa (as) Cevapları


Ortaokul 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında yer alan peygamber kıssaları, öğrencilerin dinî bilgilerini genişletir. 8. Sınıf Din Kültürü Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa (as) Metni Etkinlik Cevapları ile Hz. Musa’nın hayatı hakkında derinlemesine bilgi verilmektedir. Bu metinlerde, Musa’nın peygamberlik süreci, İsrailoğulları’nı Mısır’dan çıkarışı gibi önemli olaylar anlatılmaktadır.


“8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Sayfa 31-32-33 Gezegen Yayıncılık”

8. Sınıf Din Kültürü Sayfa 31, 32, 33 Cevapları, öğrencilerin Hz. Musa’nın peygamberlik mücadelesini anlamalarını sağlayacak şekilde hazırlanmıştır. Bu cevaplar, Hz. Musa’nın Firavun karşısındaki duruşunu ve mucizelerini açıklayıcı bilgilerle sunar. 8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayınları, bu bilgileri kolay anlaşılır ve ilgi çekici bir biçimde öğrencilerle buluşturmaktadır.

8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 31-32-33 Gezegen Yayıncılık kısmında yer alan etkinlikler ve sorular, öğrencilerin Hz. Musa’nın hayatından önemli dersler çıkarmalarını sağlamaktadır. Bu sayfalar, Hz. Musa’nın peygamberlik mücadelesini daha iyi kavramak için çeşitli etkinlikler ve sorularla desteklenmiştir.


8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 31-32-33


Soru : Toplumumuzda çocuklara Musa isminin verilmesinin sebebi nedir? Hz. Musa (as) hakkında neler biliyorsunuz? Arkadaşlarınızla paylaşınız.


Cevap :

Toplumumuzda çocuklara “Musa” isminin verilmesinin sebebi, Hz. Musa’nın İslam’da büyük bir peygamber olarak kabul edilmesidir. Hz. Musa (as), Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dinlerinde önemli bir yere sahip olan bir peygamberdir. Onun ismi, cesaret, liderlik ve Allah’a olan derin inançla özdeşleştirilir. İsmin çocuklara verilmesi, Musa Peygamber’in örnek alınan yaşamını ve faziletlerini yüceltmek içindir.

Hz. Musa hakkında bilinenler:

  • Hz. Musa, İsrailoğullarını Firavun’un zulmünden kurtaran peygamberdir.
  • Allah’ın ona Tur Dağı’nda vahiy verdiği ve ona Tevrat’ı indirdiği bilinir.
  • Kızıldeniz’i mucizevi bir şekilde ikiye ayırarak İsrailoğullarını Firavun’un ordusundan kurtarmıştır.
  • Firavun’un zulmünden kaçarken annesi tarafından bir sepete konularak Nil Nehri’ne bırakılmış ve Firavun’un sarayında büyümüştür.
  • Firavun ve kavmiyle mücadele ederek İsrailoğullarına doğru yolu göstermeye çalışmıştır.
  • Sabrı, azmi ve adalet arayışı ile bilinir.

8. Sınıf Din Kültürü Gezegen Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları


Soru : Arkadaşlarınızla Hz. Musa’nın hayatını gösteren bir tarih şeridi oluşturunuz.


Cevap :

Hz. Musa’nın hayatı, çeşitli dönüm noktalarıyla dolu olduğundan, bu olayları bir tarih şeridiyle göstermek oldukça öğretici olacaktır. Şeritte yer alacak önemli olaylar şu şekildedir:

  1. Hz. Musa’nın Doğumu: Firavun’un İsrailoğullarının erkek çocuklarını öldürme kararı üzerine annesinin onu bir sepete koyup Nil Nehri’ne bırakması.
  2. Firavun Sarayında Büyümesi: Firavun’un eşi Asiye tarafından bulunup sarayda büyütülmesi.
  3. Medyen’e Kaçışı: Bir kavga sonucu bir adamı öldürdükten sonra Medyen’e kaçması ve orada evlenmesi.
  4. Peygamberlikle Görevlendirilmesi: Tur Dağı’nda Allah tarafından peygamber olarak seçilmesi ve Firavun’a gitmesi emredilmesi.
  5. Kızıldeniz Mucizesi: Kızıldeniz’in ikiye ayrılması ve İsrailoğullarının Firavun’un zulmünden kurtulması.
  6. Tevrat’ın İndirilmesi: Tur Dağı’nda Hz. Musa’ya Tevrat’ın indirilmesi.
  7. Tih Çölü’nde 40 Yıl: İsrailoğulları’nın Tih Çölü’nde 40 yıl boyunca dolaşmaları.

Bu tarih şeridini hazırlayarak, Hz. Musa’nın hayatındaki önemli olayları ve dersleri görsel olarak takip edebilirsiniz.


“8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 31-32-33 Gezegen Yayıncılık” konusunun ders kitabı cevapları videosunu aşağıda inceleyebilirsiniz.




 

error: Content is protected !!