İlkokul 4. Sınıf Türkçe Ada Yayıncılık Ders Kitabı Şişli’deki Ev (Serbest Okuma Metni) Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 72, 73
4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Kitabı 72-73 Sayfa Cevapları, öğrencilerin serbest okuma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. İlkokul 4. Sınıf Türkçe Kitabı Ada Yayıncılık Cevapları, metinleri anlamlı şekilde yorumlamayı destekler ve etkinliklerde doğru yanıtlar vermeyi sağlar.

Ayrıca 4. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 2. Ünite Şişli’deki Ev (Serbest Okuma Metni) Metni Etkinlik Cevapları, öğrencilerin hikâyeyi dinleyip anlamalarını kolaylaştırır. Bu sayede 4. Sınıf Türkçe Ada Yayınları Kitabı 72, 73 Sayfa Cevapları, derslerde öğrenilen bilgilerin pekişmesine katkıda bulunur.
“4. Sınıf Türkçe KitabıŞişli’deki Ev (Serbest Okuma Metni)”
4. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 72-73
4. Sınıf Türkçe Ada Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 72 Cevapları
ŞİŞLİ’DEKİ EV
15 Mayıs günü Atatürk Şişli’deki evini ziyarete gelen arkadaşlarını uğurluyordu. Onlara şöyle dedi:
“Bu geceyi annem ve kız kardeşimle geçireceğim. Size veda ziyaretine gelemeyeceğim için kusura bakmayın. Size şimdiden veda etmiş olayım.”
Evin üst katında sokağa bakan odada kalbinden rahatsız olan ve bir süredir dışarı çıkmayan Zübeyde Hanım yatıyordu.
Atatürk konuklarını uğurladıktan sonra üçüncü kata, kız kardeşi Makbule Hanım’ın yanına gitti.
“Makbule, bu akşam eve kimse gelmeyecek. Ben annemin odasında yemek yemek istiyorum. Onun karyolasının karşısına bana bir yer sofrası hazırlattır. Yarın Anadolu’ya gideceğim. Hayat bu… Belki ölürüm. Gelemem. Size söyleyeceklerim var.”
Sofra hazırlanır. Atatürk odaya gider ve annesinin elini öper. Hatırlarını sorar ve hazırlanan yer sofrasına bağdaş kurarak oturur. (…) Heyecanla söze başlar.
4. Sınıf Türkçe Ada Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 73 Cevapları
“Anne ben yarın Anadolu’ya gidiyorum. Burada nelerin olacağı belli değil. Selânik nasıl elden gittiyse burada da aynısı olabilir. Ama biz millet olarak ülkemizi kurtarmaya çalışacağız. Elimizden ne gelirse onu yapacağız yine de bu işin tehlikesi çok. Bu işi başarabilmemiz için iç dirliği ile çalışmamız gerek. Beni kaygı ve tasada bırakmayın. Giderken gözüm arkada kalmasın, elimi ayağımı bağlamayın. Yurt için çalışırken sizden yana üzüntüye düşmek istemem. Hesapta ölmek, gidip de gelememek var. Anne hakkını helal et. Sen de bunları iyi dinle kardeşim, işler fenaya dönerse sakın buradan ayrılmayın. Paranız biterse halılarınızı, değerli eşyalarınızı satarsınız. Bir kez daha söylüyorum, ne olursa olsun yola çıkmayacaksınız. Başaramazsam zaten sizi öldürürler. O zaman elbette ben de ölmüş olurum.”
Mustafa Kemal’in bu sözleri annesini ve kız kardeşini son derece duygulandırır. Zübeyde Hanım çok sevdiği biricik oğlunun bu sözleri karşısında kalp çarpıntısından sarsılmaya başlar. Bir ara, kendisinden geçer. Nefes alabilmesi için pencereler açılır. Kucakta taşınıp sofaya çıkarılır. Hemen Doktor Rasim Ferit Bey’e haber gönderilir. Zübeyde Hanım ölümden döner. Bir süre sonra Mustafa Kemal söylediği sözlerin etkisini gidermek için;
“Anne üzülme.” der. “Ben size en kötü ihtimali anlattım. Bu işi başarma ihtimali çok kuvvetli.”
Esra KOCABAŞ
En Güzel Atatürk Fıkraları